Hepimiz uykusuz bir geceden sonraki günde kendimizi nasıl hissettiğimizi biliriz; yorgun, kafamız dağınık, unutkan, depresif, ‘’üzerinden kamyon geçmiş gibi’’…
Bebeklerin uyku döngüleri ve uyku evrelerinin mimarisi yetişkinlerinkinden çok farklıdır. Çünkü beyinleri ve sinir sistemleri henüz olgunlaşmamıştır ve hızla değişmekte ve gelişmektedir.
Bedenlerimiz yaşadığımız çevreyle sürekli bağlantı halindedir. Yediğimiz yemek, içtiğimiz su, soluduğumuz hava an be an bizi etkiler, değiştirir, dönüştürür. Gün ışığı ve günlük yaşam akışımız bedenimizin aktivasyonunu doğrudan etkiler.
İçinde bulunduğumuz şartlardan memnun olmayıp değiştirmek istesek bile, bilinmeyene doğru yol almak ve bu yolda harcamamız gereken çaba, bizi o memnun olmadığımız ''bildik'' ortamdan kurtulmak için harekete geçmekten alıkoyabilir.
Uykusu geldiğinde! Evet yanıt çok basit gibi görünse de miniklerimiz bize yorulduklarını ve uykularının geldiğini söyleyemediği için uygulaması çok da kolay olmayabilir.